3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i, yani 1 milyardan fazla kişi çeşitli yeti yitimi (Engellilik) durumuna sahiptir
Türkiye Cumhuriyeti 5378 Sayılı Özürlüler (Engelliler) Kanunu’na göre; doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi engelli olarak tanımlanmaktadır.
Engellilik farklı nedenlere dayalı olarak temelde beş türe ayrılmaktadır. Bunlar; zihinsel, görme, işitme ve konuşma, ortopedik ve süreğen engellilik olarak sınıflandırılmaktadır (MEB, 2015). Zihinsel engelli bireyler genel zihinsel işlevlerinde önemli derecede gerilik, uyumsal davranışlarda da yetersizlik ile karşı karşıyadırlar. Görme engelli bireyler görme duyusunun eksikliğini diğer duyu organlarını kullanarak gidermeye çalışmaktadırlar. Dokunarak öğrendikleri için özel araç-gereçlere ihtiyaç duymaktadırlar. İşitme ve konuşma engeli bulunan bireyler merkezi sinir sitemine bağlı olarak vücut koordinasyonunu sağlamada ve denge alanlarında sorun yaşamaktadırlar. İşitme engelli bireylerde dil gelişimi olumsuz etkilenmektedir. Ortopedik engelli, hastalık ve kaza gibi nedenlere bağlı olarak bedensel açıdan özrü olan kişilere denir. Genel olarak kemik, kas ve sinir siteminde meydana gelen bozukluklar nedeni ile toplumsal yaşama uyum sağlayamama ve günlük ihtiyaçlarını sağlamada güçlük yaşayan kişilerdir. Bu kişiler bu nedenlere bağlı olarak koruma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Süreğen hastalık durumunda ise tıbbi tedavi ve rehabilitasyona rağmen hastalığın, sakatlığın ve yaşanan herhangi bir özrün giderilememesi sonucunda rahatsızlığın süreklilik göstermesidir. Bu durum kişinin çalışmasına engel oluşturmakta ve sürekli bakım ve tedavi gerektirmektedir (Hacıbebekoğlu, 2015: 13-14).
Engelli bireyler fiziksel, sosyal, psikolojik ve ekonomik birçok sorunla karşılaşmaktadır. Yaşadıkları yapılandırılmış çevredeki mimari engeller nedeniyle toplumsal alanlara ulaşmada sorunlar yaşamaktadırlar. Konutların, toplu taşıma araçlarının çoğu engellilere uygun tasarlanmamıştır. Engellilerin karşılaştıkları en temel ekonomik sorunlar işsizlik ve yoksulluktur. Öte yandan demografik özellikleri ve yaşadıkları sosyo ekonomik çevre sorunlarını derinleştirebilmektedir. Cinsiyet, yaş, eğitim durumuna ve kırda ya da kentte yaşamalarına göre engelliğe bağlı yaşanan sorunlar farklılaşmaktadır. Eğitimde alt ve üst yapıdan kaynaklanan engeller ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Engelli bireylerin karşılaştıkları tüm bu çevresel, sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik sorunlar toplumla bütünleşmelerine kaynaşmalarına engel olmaktadır.
Kaynakça: http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1273209#:~:text=Birle%C5%9Fmi%C5%9F%20Milletler%20engellileri%2C%20normal%20bir,noksanl%C4%B1k%20sonucu%20yapamayanlar%20olarak%20tan%C4%B1mlam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r.
Yorum gönder